MİMAR SİNAN
: Doç. Dr. Yavuz Unat Mimarlık tarihinin en büyük mimarlarından birisidir. Koca Sinan olarak tanınan Mimar Sinan 1489’da Kayseri’nin Gesi bucağının Ağırnas köyünde do ğdu. Çocuklu ğu ve ilk gençli ği II. Beyazıt (1481–1512), gençli ği I. Selim (1512–1520), olgunlu ğu Kanunî (1520–1566), II. Selim (1566–1574) ve III. Murat (1574– 1595) dönemlerinde geçti ve 1588’de 99 ya şında öldü. 1512 yılında dev şirme olarak alınan Mimar Sinan, İbrahim Pa şa Sarayı’nda dülgerlik e ğitimi aldı ve ustaların yanında yapı işlerinde çalıştı. 1514’te Yavuz ile İran seferine katıldı; 1516–17 tarihlerinde Mısır seferinde bulundu. 1520 yılında da Yeniçeri oldu. Sinan, katıldığı her iki seferde de köprü kurmak, kale onarmak gibi Mimar Sinan işlerde görev aldı. 1520 yılından sonra Yeniçeri sıfatına sahip olarak Kanuni ile seferlere katıldı. 1522’de Rodos ve Belgrat, 1526 yılında Mohaç, 1535’te Korfu ve İran, 1537’de Balia ve 1538’de Karabo ğdan seferlerine katıldı. 1535 İran seferi Sinan için bir dönüm noktasıydı. Bu seferde içlerine top yerle ştirdi ği kalyonlar, kalenin ele geçirilmesinde büyük yarar sa ğlamıştı. Bundan dolayı kendisine Haseki unvanı verildi.
” Karaboğdan seferinden sonra da seferlerde gösterdi ği yararlılıktan dolayı önce mimarlığa, 1538’de de devletin ve sultanların bütün yapı ve in şaat i şleri ve bayındırlığından sorumlu ba ş mimarlığa getirildi. Bu görevle Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darülkura (Kuran okumayı ihtisas derecesinde ö ğreten okul), 22 türbe, 17 imaret, 3 sa ğlık yurdu, 7 su yolu, 8 köprü, 16 kervansaray, 33 saray, 6 mahzen, 32 hamam yaptı. De ğişik kaynaklar bu büyük mimarın 300’den fazla yapıya imza attığını kaydetmektedir. İlk önemli çalışması, 1538’de yaptığı İstanbul, Eyüp’te bulunan Ayaz Pa şa Türbesi ve 1539’da yaptığı Haseki Camii’dir. İlk büyük çalışması ise kendisinin “çıraklık eserim” dedi ği ve 1543’te Kanuni Sultan Süleyman’ın 22 ya şında ölen o ğlu Şehzade Mehmet’in anısına yaptırdığı Şehzade Camii’dir (1548). Bundan altı yıl sonra tam altmış ya şındayken bu kez “kalfalık eserim” dedi ği Süleymaniye’nin yapımına ba şladı. Sanatının zirvesine ula ştığı ve kendisinin “ustalık eserim” dedi ği Edirne Selimiye Camii’ne ise 1569 yılında yani tam 80 ya şındayken ba şladı ve 86 ya şında tamamladı. Sinan, Selimiye’yi yapmadan önce burada uyguladığı planı önce 1560 yılında İstanbul Tahtakale’de yaptığı Rüstem Pa şa Camii’nde denemi şti. Bir kubbe üstadı, toplu mekân yaratıcısı Sinan, 1588’de İstanbul’da öldü. Süleymaniye Camii’nin yanında Şeyhül İslâm Kapısı (Bab-ı Me şihat), Dökmecilere giden yolun birle şti ği yerdeki türbede gömülüdür. Bu türbenin kitabesinde yer alan “Geçti bu demde cihanda Pir-i Mimaran Sinân” ifadesi şair ve nakka ş Sâî Mustafa tarafından yazılmıştır. ©
” Şehzade Cami
Yeni mekân arayışını sürdüren Sinan bu denemelerini asıl çıraklık eserim dedi ği Şehzade Camii’nde taçlandırarak sekizgen biçiminde dört kalın paye üzerine 19 metre çapında bir orta kubbe ve dört yarım kubbeden ibaret büyük camii ile merkezi kubbe yapısını gerçekleştirmiştir. Yarım kubbeler de yanlardan ikişer yuvarlak çeyrek kubbe ile genişletilmiştir ki, bu yapı biçimi Osmanlı mimarisinde ilk defa kullanılmaktadır. Bu yapı biçimini daha sonra yaptığı bütün camilerde kullanmış olan Sinan, bu çalışmasıyla o güne kadar batı ve do ğu Selimiye Cami Sinan, Kanuni'den sonra II Selim için de Edirne'de, Selimiye Camisi ve külliyesini inşa etti. Sinan’a göre Süleymaniye kalfalığında, Selimiye ise ustalığında yapılmıştır. İki eser de dünya mimari anıtları arasında yer alırlar. Michel Ancelo'nun Roma'daki St. Piere Kilisesi ile Selimiye, mimarlık tarihinde, yönlerinde kubbe örtüsü dışında kalan kısımları da aynı çatı birbirlerine karşı ayrı ayrı üstünlükleri olan, fakat altında almayı başarmıştır. birbirlerinden üstün olmayan iki eser olarak anılır.
” Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan olan kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan tarafından yapılan Mihrimah Sultan Çeşmesi © MEB TTKB Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programı Kılavuzu 280 ş ı ı ın anlattığına göre bir gün Kanuni Sultan İ şa Sultanı Mihrimah Sultan bahçesine düş ğ ğcıya “Bu ğer bahçenin sebzeleri gibi taze de ğ ı da “Padişahı ığı ş şah “Bahçenin bir köşesine bir su dolabı yapsınlar, mimarı ça ğırsı ğına baksın”, diye yanı ır ve Mimar Sinan’ı ça ğırı şahı ş ı ğı ıdır ki, su her yere ğer padişahımın buyurdu ğ ılı ı yerlere su çıkmaz.” der. Bunun üzerine padiş şahım, pınarlar çoğ ğların başında olur.” diye cevap verir. Padişah biraz üzülür, ancak Sinan’ın haklı oldu ğ ı ini ırmaya başlar. Bir adam boyu kadar zemini kazdıkları ı kalıntısı ına ra ğ şlar arasında ş padişah ba ğa gelir. Dönen su dolabını ş ğın altında ve üstünde aktığını ı çıkarıp Mimar Sinan’a giydirir. Mihrimah Sultan Çe mesi Su yollar ve su çarklar da yapan Sinan’ Süleyman, skender Çelebi bahçesini gezerken, yolu Rüstem Pa er. Bahçedeki sebzelerin solgun oldu unu görünce ba bahçenin sebzeleri niye di il?” diye sorar. Bostanc m bu bostanda su olmad ndan sebzeler solmakta ve iyi yeti memektedir.” diye cevap verir. Bunun üzerine padi nlar bunun mümkün olup olamayaca ndakileri uyar rlar. Mimar Sinan, “Saâdetlü padi m güzel söylemi ler. Bu yerde dolap yapmak mümkündür. Ancak dolab n üstü ba n gayet üstünde olmal akabilsin. E u yere yap rsa, baz ah Sinan’a “Su yüksekte olur mu?” diye sorar. Sinan ise “Evet padi unlukla da una kanaat getirir. Daha sonra Sinan dolab n yer açt nda, eskiden dolap kuyusu olan, karg r dolap na rast gelir. Dolap harap durumda olmas men, kuyunun suyu ta hâlâ gözükmektedir. Buna çok sevinen Sinan, durumu derhal padi aha bildirir. Haberi alan ve safa bah eden suyun ba görünce üzerindeki kaftan ___________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________
i
” Süleymaniye Cami Kanuni,
büyük bir padişah olarak muhteşem bir külliye yaptırmak hevesindeydi. Bunun mümkün olup olmadığını Sinan'dan sordu. Sinan, "Devletinizde her şey mümkündür." dedi. Sinan, Ayasofya'nın kubbesinden daha büyük ve daha estetik bir kubbeyi, caminin üstüne kondurmak istiyordu. Çekemeyenler, Sinan'ın düşmanları harekete geçtiler. Bunların başında Sadrazam Rüstem Paşa da vardı. Bunlar, bu kadar büyük bir kubbenin tutturulmayaca ğını ve Sinan'ın bu yüzden inşaatı bitirmeyi geciktirdi ğini söylüyorlardı. Kanuni bir gün camiye geldi ve inşaatın ne zaman bitece ğini sordu. Sinan, "iki ay içinde" dedi. Çevresindekiler, bu kadar kısa bir zamanda inşaatın tamamlanamayaca ğını söyleyerek Sinan'ı Süleymaniye Cami uyarmak istediler. Fakat o fikrinde direndi ve iki ay sonunda caminin anahtarlarını hükümdara götürdü.
SELİMİYE CAMİİ
PLANI
SÜLEYMANİYE CAMİİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder