23 Şubat 2016 Salı

ERZURUM UZUNDERE TANITIMI TURİZM PROGRAMI ÇORUH VADİSİ

BELEDİYE BAŞKANI














“Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023” çalışması Uzundere Belediyesi’nin Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA)’nın 2010 Mali Yılı Doğrudan Faaliyet Destek programından finanse ettiği “Uzundere Stratejik Gelişme ve Turizm Master Planı Projesi” çerçevesinde Uzundere ilçesinin 2023 yılına kadar turizm sektörü ile ilişkili olarak sahip olduğu potansiyel doğal ve kültürel kaynak değerlerinin ilçenin sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel değerlerle bütünleşmiş bir kalkınma perspektifi sunmak amacı ile hazırlanmıştır. Hiç şüphesiz, Uzundere İlçesi ve genel olarak Uzundere vadisi ilginç jeomorfolojik yapısı, dağ ve vadi sistemleri, akarsu rejimleri son derece çekici peyzajlar oluşturmaktadır. Bu doğal güzellikler yöre insanının cana yakınlığı, tarihsel ve kültürel değerleri ile birleşerek kırsal turizm varış alanlarında aranan bütüncül turizm kompozisyonu sunmaktadır. “Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023” genel olarak Dokuzuncu Kalınma Planı, Turizm Stratejisi 2023, Doğu Anadolu Projesi ve KUDAKA TRA1 Bölge Planlarında vurgulanan mevcut doğal ve kültürel kaynakların turizm yönünden geliştirilmesine yönelik ana politika, strateji, program ve faaliyetleri ortaya koyarak ulusal politikalarla uyumlu yerelden planlama yaklaşımını hedeflemektedir. “Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023” çalışmasının bundan sonra Uzundere’de turizm ile ilgili planlama, yatırım, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yön vermek isteyen Devlet Planlama Teşkilatı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA), Erzurum Valiliği, Erzurum İl Özel İdaresi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gibi kuruluşlar için bir başvuru rehberi olacağını değerlendirmekteyiz. Yine benzer şekilde, “Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023” çalışmasının bölgeye turizm yatırımı yapmak isteyen girişimciler için de bir başvuru kaynağı olacağı düşünülmektedir. Bu düşüncelerle projeyi ve bölgedeki kalkınma çabalarını destekleyen Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA)’na ve Genel Sekreteri Sayın Dr. Rıfat Altan’a, projenin izlemesinden sorumlu uzmanlar Sayın Emine Bilgen Eymirli ve Sayın Dr. Süleyman Toy’a, Proje Koordinatörü Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Atilla Keskin’e, “Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023” belgesini hazırlayan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Doç. Dr. Faris Karahan ve Doğu Anadolu Turizmi Geliştirme Projesi (DATUR) yöneticisi Sayın Egemen Çakır’a teşekkür ederim. Ayrıca “Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023” belgesinin hazırlanmasında Uzundere ile ilgili yüksek lisans çalışmasını paylaşan Sayın Tuba Orhan’a ve görsel materyal desteğinde bulunan fotoğraf sanatçısı Sayın Cüneyt Oğuztüzün’e de teşekkürlerimi sunarım.

M. Halis ÖZSOY
 Uzundere Belediye Başkan

1. Coğrafi Konum

 Uzundere İlçesi, Doğu Anadolu Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölgesi ile olan sınır bölgelerinden birini oluşturmakta ve doğuda Oltu, batıda İspir, kuzeyde Yusufeli ve güneyde Tortum ilçeleriyle komşudur. Uzundere İlçesi’nin Erzurum İli içerisindeki konumu Şekil 1’de verilmiştir. Uzundere Erzurum–Artvin Karayolu (950–02) üzerinde ve Tortum Çayı vadisinde kurulmuştur. 840 km2 yüz ölçümüne sahip olan ilçe merkezinin denizden yüksekliği 1050 metre olup yukarı mahallelerde bu yükseklik 2100 metreye kadar çıkmaktadır. Uzundere İlçesi 10 adet köy, 8 adet mahalle ile birlikte derin ve uzun vadiler içerisinde kurulmuştur. Uzundere İlçesi’nin köylerine bağlı 19 adet yerleşik, 19 adet de yalnız yaz aylarında ikamet edilen yayla tipi mezra olmak üzere 38 adet mezrası bulunmaktadır.

2. DOĞAL PEYZAJ ÖZELLİKLERİ

 Jeolojik Yapı

 Tortum çayı Havzası oldukça arızalı bir reliefe sahiptir. Bu arızalı reliefin meydana gelmesinde Anadolu’nun Paleozoikten günümüze kadar devam eden morfo–tektonik evriminde cereyan eden olaylar etkili olmuştur. Kıta–kıta çarpışması sonucunda Tetis jeosenklinalinde biriken tortullar kıvrılarak yükselmiş ve orojenik kuşaklar meydana gelmiş, daha sonra oluşan faylanmalarla da kabuk deformasyonları meydana gelerek kabaca doğu–batı doğrultusunda uzanan dağ arası havzalar oluşmuştur. Zaman zaman deniz ve göllerle işgal olunan bu havzalarda filiş ve kireçtaşı çökelimiyle kalın bir tortul istif meydana gelmiştir. Miyosen ve Pliyosen’de meydana gelen volkanizmayla eski temel yer yer bazalt ve andezitlerle örtülmüştür. İnceleme alanının da içinde yer aldığı Anadolu’nun kuzeydoğusunda sıkışma tektoniği etkili olmuştur. Bu hareketin etkisiyle bölge yükselirken kıvrılmış, kırılmış ve blok şeklinde alçalma ve yükselme hareketlerine maruz kalmıştır. Bu sırada akarsular yereyi derin şekilde parçalayarak vadiler açmış ve plato sahasının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Jeopark olarak önerilen Tortum vadisi ifade edilen tektonik gelişime göre yatağını derin şekilde aşındıran Tortum Çayı’nın eseridir. Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Karadeniz Bölümü Sınırları içinde kalan ve Çoruh Nehrinin önemli kollarından birisini oluşturan Tortum Çayı, Mescit Dağları’nın (3239 m) güneyindeki Dumlu Dağları’nın (3169 m) doğu yamaçlarından kaynağını almaktadır. Kar erimelerinden yüzey akışa katılan sular ve kaynaklarla beslenen bu akarsu basit rejimli akarsular içinde yer almaktadır. Ortalama akım miktarı mevsimsel olarak değişmekle birlikte 2,6 ile 12,7 m³/sn arasında değerlere sahiptir. Çayın en güçlü aktığı dönemler kar erimelerinin meydana geldiği ve güçlü yağışların görüldüğü Nisan– Haziran dönemine denk gelmektedir. Akarsu yaklaşık 60 km kuzeydoğuda, Oltu Çayı İle Su Kavuşumu Mevkiinde birleşerek Çoruh’a katılmaktadır. Tortum Çayı, mecrası boyunca 1000 m den daha derin yarılmış, dar, kanyon görünümlü boğaz vadi meydana getirmiştir. Vadinin bu kadar derin yarılmasında tektonik olaylar kadar flüviyal etmen ve süreçlerin de büyük rolü vardır. Vadi ve yakın çevresinin litolojisi Mezozoik ve Tersiyer yaşlı kayaçlardan oluşturmaktadır. Temelde ofiyolitik kayaçlar yer almaktadır. Tortum vadisi boyunca uzun mesafelerde takip edilebilen ofiyolitler, Mezozoik’den başlayarak gittikçe genişleyen jeosenklinal kuşakları içerisinde bazik ve ultrabazik mağmanın o zamanki deniz tabanına yayılmasıyla oluşmuştur. Ofiyolitlerin üzerinde ise geniş bir yayılış alanına sahip olan Jura–Kretase yaşlı volkanik bloklar içeren flişler (Akçadağlar Formasyonu) yer almaktadır. Tortum Çayı’nın kaynağını aldığı Dumlu dağı, bazaltlardan meydana gelmektedir. Tortum vadisi boyunca yer yer andezit mostralarına da rastlanmaktadır. Çayın Çoruh Nehrine bağlandığı kesimler ise Alt Mezozoik yaşlı Peridotit, Serpantin, Gabro ve bazaltlardan (Ofiyolit) oluşmaktadır. Alanda sıcaklık ve yağış koşullarına göre gelişmiş birbirinden farklı ot, antropojen ağaçlı step ve Orman vejetasyon kuşakları yer almaktadır. Havzanın kuzeyini sınırlandıran Mescit Dağları ve güneydeki Kargapazarı vardır.

dağlarının yüksek kesimlerinde (Akdağ KD) Alpin–Subalpin çayırlar katı yer almaktadır. Vadi yamaçlarında doğal dengesi bozulmuş antropojen steplerle kaplı sarıçam ormanı kalıntılarına rastlanmaktadır. Vadi tabanı boyunca ise genellikle ardıç ve çalı toplulukları bulunmaktadır. İnceleme alanında azonal ve intrazonal topraklar yayılış göstermektedir. Tortum vadisi ve yakın çevresinde Fliş ve kireçtaşları üzerinde gelişmiş kireçli, kumlu–çakıllı intrazonal topraklar görülmektedir. İyi horizonlaşma göstermeyen (AC) bu topraklar şiddetli erozyon nedeniyle oldukça sığdır. Birçok kesimde de ana kaya ortaya çıkmıştır. Çerçeveyi oluşturan yüksek dağlık kesimlerde ise yine intrazonal topraklardan yüksek dağ–çayır toprakları yer almaktadır. Bazalt ve andezitlerden oluşan volkanik kesimlerde litosoller yüzeylenmektedir. Bu toprak grubundan farklı olarak Tortum vadisinin taşkına maruz kesimlerinde Azonal toprak grubunda yer alan alüvyal ve kolüvyal (birikinti yelpaze ve konilerinde) topraklar görülmektedir.

 Jeomorfolojik ve Topoğrafik  Yapı




 Uzundere İlçesi’nin jeomorfolojik özellikleri, genel olarak birbirinden farklı iki üniteden oluşmaktadır. Bunlar dar ve derin vadi tabanları ile tepelik alanlardır. Söz konusu yer şekillerinin meydana gelmesinde bölgenin jeolojik yapısı, tektonik hareketler ve dış etkenlerin büyük rolü vardır. Yeryüzü şekilleri jeolojik yapı ve akarsu erozyonu tarafından şekillendirilmiştir. Mesozoik formasyonları Tortum Çayı ile derin bir şekilde yarılmıştır. Vadi tabanları ile dağların en yüksek bölümleri arasında önemli ölçüde yükselti farkları bulunmaktadır. Örneğin, Tortum Gölü’nün kuzeyinde Tortum Vadisi’nin yükseltisi 800m kadar iken, Kemerli Dağı’nın zirvesi 2700 m olup bağıl yükselti farkı 1900 m kadardır. Tortum Gölü’nün kuzeybatısında bulunan Kemerli Dağı Alt Kretase’nin ince tabakalı kalker–marnlarından ibaret olup, killi kireç taşından oluşan doğu yamaçları Tortum Vadisi’ne doğru eğimlidir. Tortum Çayı’nın etkinliği ile Kemerli Dağı’nın yamacını teşkil eden arazinin temeli aşınmış ve bunun sonucunda büyük bir kalker kütlesi yerinden kopup vadiye doğru kaymıştır. Bu heyelan ile Tortum Çayı vadisi tamamen doldurulmuş olup, doğal setin uzunluğu 2,5 km’den fazla, genişliği 1 km’yi ve yüksekliği ise 200 m’yi aşmaktadır. Heyelanın kopma yeri Kemerli Dağı’nın doğu yamacı üzerinde çok belirgin olarak görülmekte olup, tarihi kesin olarak bilinememekte ancak Kuaterner sonlarına doğru olarak tahmin edilmektedir. Çağdet ve Tevin dağlarının doğu kısımlarında, eski heyelan malzemeleri ve molozları yaygındır. Tortum Gölü’nün güney kısmında kalın alüvyonlar ve delta depoları bulunmaktadır. Akarsu yatakları, çakıllar ve bloklar ile kaplı dolgulardan oluşmakta olup, vadiler boyunca ise gevşek yapıda çakıl, kum ve kilden oluşan genç dolgular yer almaktadır. Tortum Gölü’nün güneyinde yer alan Tav Dağı (2244 m) ve Murat Dağı (2434 m) trakitlerden oluşup bu dağların yamaçlarında eğim genellikle %40’tan daha fazladır. Genellikle Alt Kreatase flişten oluşan Çağdet Dağı (2508 m) ve Tevin (2409 m) Dağı ise çok sarp ve tepelik olup yamaçları akarsularla derin bir şekilde yarılmıştır. Uzundere İlçesi ve yakın çevresinde bulunan bazı dağlar ve yükseltileri aşağıdaki gibidir: o Akdağlar (Tortum Gölü’nün doğusunda, 3030 m) o Bozdağ (Tortum Çayı’nın kuzeyinde, 2275 m) o Çağdet Dağı (Tortum Gölü’nün batısında, 2502 m) o Deve Dağı (Bölgenin en yüksek dağıdır, 3202 m) o Gülü Bağdat Tepesi (Uzundere İlçesi Kirazlı Köyü yakınında, 2933 m) o Hargavur Dağı (Dikyar Köyü– Yusufeli arasında, 2835 m) o Hunut Dağı (Göller Dağı, Tortum Gölü’nün batısında, 3650 m) o Karadağ (Uzundere ilçe merkezinin doğusunda, 3025 m) o Kemerli Dağı (Tortum Gölü’nün kuzeydoğusunda, 2770 m) o Kıllı Dağ (Uzundere İlçe merkezinin kuzeybatısında, 2530 m) o Mihrap Dağı (Tortum Gölü’nün batısında, 2950 m) o Tav Dağı (Uzundere İlçesi’nin doğusunda Uzundere–Sapaca Köyü arasında, 2444 m) o Tev’in Dağı (Tortum Gölü’nün doğusunda, 2409 m) o Ziyaret Tepe (Uzundere İlçe Merkezi Cömertler Mahallesi’nin güneyinde, 2755 m)

2.6. Doğal Bitki Örtüsü 


Uzundere İlçesi sahip olduğu canlı türleri ve doğal güzellikleri ile Dünya’da 34 sıcak nokta arasında bulunan ve dünyanın 200 önemli ekolojik bölgesinden biri olan Batı Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nde Çoruh Vadisi içerisinde bulunmaktadır. Uzundere İlçesi ve yakın çevresi bitki familyaları ve bitki türleri bakımından oldukça zengin olup, yapılan botanik araştırmalar ilçenin botanik kompozisyon bakımından son derece zengin olduğunu göstermektedir.. Yörenin vejetasyonu daha çok İran–Turan ve Avrupa–Sibirya fitocoğrafik bölge bitkileri ile karakterize edilse de Akdeniz (Mediterrian) bitki örtüsü özelliklerine de rastlanmaktadır. 6 Uzundere Belediyesi-2011 Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023 Doğal bitki örtüsünde otsu bitki türlerinin yanısıra Acacia longifolia Wild., Acer divergens, Ailanthus altissima, Berberis vulgaris L., Carpinus betulus L., Celtis galbrata L., Colutea armena, Corylus maxima, Cotinus coggygria, Cotoneaster nummularia, Eleagnus angustifolia, Ephedra major, Euonymus latifolius, Jasminum fruticans, Juglans regia, Juniperus comminus, Juniperus foetidissima, Juniperus oxycedrus, Lonicera iberica, Ostrya carpinifolia, Paliurus spina–christii, Pinus silvestris, Populus nigra, Populus tremula, Quercus macranthera, Rhamnus pallasi, Rosa iberica, Rosa gallica, Rosa pimpinellifolia, Salix triandra, Tamarix smyrnensis, Ulmus minor gibi çeşitli odunsu bitki türleri de bulunmaktadır. Uzundere ilçesi 21.812 ha’lık alan ile Erzurum ili orman varlığının %7,9’una sahiptir. Uzundere orman varlığının 81,3’ünü koru, geriye kalan %18,7’lik kısmı ise baltalık ormanlar oluşturmaktadır. Uzundere ormanlarında yaygın tür ise Pinus silvestris L. (sarıçam)’dir. 2.7. Yaban Yaşamı Uzundere İlçesi ve yakın çevresi barındırdığı fauna açısından önemli çeşitlilik arzetmektedir. Bölge fauna açısından, içerdiği Boz Ayı (Ursus arctos), Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi (Rupicapra rupicapra), Dağ Keçisi (Capra aegagrus), Kurt (Canis lupus), Yaban Kedisi (Felis silvestris), Vaşak (Lynx lynx) populasyonları ile önemli memeli alanı niteliğindedir. Alan, içerdiği tüm bu özelliklerin bir birleşimi olarak aynı zamanda Önemli Doğa Alanı statüsü taşır. İnsan faaliyeti çok yoğun olmadığı için doğal zenginliklerini büyük ölçüde korumuş bölgede farklı iklimlerin aynı anda egemen olması, burada yaşayan bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliğini arttırdığı gibi, bölgeyi kuşlar açısından da son derece özel bir konuma getirir. Kuş göçünün yanısıra, kuş gözlem turizmi açısından yüksek bir potansiyele sahip olan birçok kuş türünün Çoruh Vadisi içerisinde yer alan Uzundere İlçesi ve yakın çevresinde rahatlıkla gözlemlenebildiği belirlenmiştir.

3. TARİH

 Uzundere İlçesi’nin 3000 yıllık bir tarihi geçmişi olduğu tahmin edilmekte olup, tarih boyunca pek çok devletin egemenliği altına girdiği bilinmektedir. Uzundere İlçesi tarih içerisinde; Etiler, İskitler, Sakalar, Persler, Çoruh Bulgarları (M.Ö. II.yy.), Doğu Romalılar, Suvarlar (IV.yy.), Abbasiler (VIII. yy.), Sasaniler (M.Ö. 400), Ardahan– Artvin Bağratlı Devleti (IX.–XII. yy.), Vaspurakan Krallığı, Selçuklular, Atabeyler (1104–1233), Saltukoğulları (1071–1210), Moğollar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti gibi millet ve devletlerin hakimiyeti altında kalmıştır. Uzundere M.Ö. 650–120 yılları arasında Küçük Arsaklıklar çağında Tavlar Ülkesi (Tayk Eyaleti) denilen Çoruh Nehri boyundaki dokuz sancak merkezlerinden biriydi. M.S. 1018–1036 yıllarında Türklerin eline geçen Uzundere İlçesi 1071 Malazgirt savaşından sonra Türklerin Anadolu’ya girmesiyle Saltukoğulları Beyliğine katılmıştır. Uzundere İlçesi ve çevresi 1549 yılında Vezir Ahmet Paşa’nın Gürcistan seferinde Tortumkale ve Ağcakale’nin fethedilmesi ile Osmanlı iradesine geçmiş ve Tortum Sancağı olarak Erzurum Beylerbeyine katılmıştır. Uzundere İlçesi Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti hakimiyeti altına girmiştir. 1. Dünya Savaşı’nda Rus işgaline uğrayan Uzundere 1916 yılında Rusların ve onların silahlandırdıkları Ermeni Taşnak çeteleri zulmünden korunmak için Anadolu’nun batısına doğru Sivas, Malatya, Çorum, Tokat gibi illere göç etmişlerdir. Bu olaya tarihte muhacirlik denilmektedir. Uzundere ilçesi 16 Mart 1918 tarihinde Rus ve Ermeni çetelerinin işgalinden kurtarılmıştır. Eski ismi “Azort” olan ilçe daha sonra Uzundere Bucağı olarak teşkilatlanmış, 1955 yılında belediye, 19.06.1987 tarih ve 3392 Sayılı Kanunla daha önce bağlı olduğu Tortum İlçesi’nden ayrılmak suretiyle ilçe statüsüne kavuşmuştur.

4. NÜFUS

 Uzundere işçesinin 2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine bağlı olarak belirlenen nüfusu, ilçe merkezi 3716 (%42,8) ve köyler 5455 (%57,2) olmak üzere toplam nüfus 8686’dır. Toplam nüfusun %50,5’ini kadınlar ve %49,5’ini erkekler oluşturmaktadır. Nüfus yoğunluğu kilometrekare başına 10 kişidir. İlçe merkezinde 1451 ve köylerde 623 hane bulunmaktadır. Uzundere ilçe merkezindeki 8 mahalle ve köylerine ait nüfus, hane sayısı ve ilçe merkezine ait uzaktadır.


5. EKONOMİK YAPI

 İlçe ekonomisine halihazırda katkı sağlayan en önemli sektör tarımdır. Tarımsal etkinlikler genellikle bağ, bahçe ve sebzeciliğe dayalı olup, uygun ve yeterli arazi bulunmaması nedeniyle tarımsal faaliyetler kısıtlı olarak yapılmaktadır. Ekilebilir tarımsal arazi varlığı sınırlıdır. Toprak şiddetli erozyona ve sel baskınlarına maruzdur. Özellikle sulu alanlarda tarımsal arazi çok parçalı ve eğimli olduğundan, üretim faaliyetlerinde çoğunlukla karasaban ve hayvan işgücü kullanılmaktadır. Yerel istihdam olanaklarının sınırlı oluşu nedeniyle ilköğretim eğitiminden sonra, çalışma çağındaki erkek nüfusun %40–50’si mevsimlik işlerde çalışmak üzere başka bölgelere gitmekte ve bunun sonucu olarak, tarımsal etkinlikler kadınlar, genç kızlar ve çocuklar tarafından gerçekleştirilmektedir. Kullanılan tarım alanının %15 meyve ve ağaçlık, %48,9 tarla alanı, %8,1’i çayır alanı, %27,8’i sebze yetiştiriciliği yapılan bölümlerden oluşmaktadır. Tarım alanlarının kısıtlı olması nedeniyle dar alanlardan en yüksek verimi elde etme hedeflenmiştir. İklimin de müsait olmasından faydalanılarak seracılık faaliyetleri başlatılmış ve halen ilçede seracılık gelişerek devam etmektedir. 8 Uzundere Belediyesi-2011 Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023 Sebzecilik faaliyetlerine ayrılan alan 1697,1 hektar olup, elde edilen ürün 2920 ton/yıl dır. Yaygın olarak üretilen ürünler domates, salatalık, biber, patlıcan, havuç, ıspanak, fasulye, kavun ve karpuz dur. Meyve üretiminde toplam 12475 adet meyve veren yaştaki ağaçtan 1.155,955 ton/yıl meyve (Elma, Armut, Ceviz, Erik, Şeftali, Kiraz, Vişne, Ayva, Kızılcık vs.) meyve elde edilmektedir. Arazi kaynaklarının sınırlı oluşu nedeniyle tarla tarımı da oldukça sınırlı yapılmakta olup, arazi eğimli olduğundan toprak işleme ve bakım işlemleri de tekniğine uygun olarak yapılamamaktadır. Toplam 6100 hektar ekili alandan elde edilen ürün miktarı 21300 ton/yıl’dır. Ekilen ürünler arasında Arpa, Buğday, Soğan, Patates, Mısır, Yonca ve Korunga en yaygın olanlarıdır. 1994 yılında 4 adet ve 660 m² kapalı alanla başlatılan seracılık, ilçede kabul görmüş ve vatandaşlar için önemli bir gelir kaynağı teşkil etmeye başlamıştır. Halen ilçede 134 çiftçiye ait 221 adet sera ile üretim yapılan alan 55700 m²’dir. Her geçen gün yeni ve modern seraların yapılmasıyla birlikte Uzundere ilçesi yalnız Erzurum ilinin değil, aynı zamanda Doğu Anadolu Bölgesinin de sera ürünleri üretim merkezi haline gelmektedir. Elde edilen ürün ortalama olarak 779 ton/yıl’dır. Uzundere zengin bir floraya sahip olduğundan arıcılık faaliyetleri elverişli durumlar söz konusudur. İlçede fenni ve yerli kovana sahip 372 çiftçiye ait toplam 3.536 kovan mevcuttur. Kovan başına ortalama üretim 30 kg/yıl’dır. İlçede arıcılığın teşvik edilmesi ve kaliteli bal üretiminin yaygınlaştırılması maksadıyla 1993 yılından beri her yıl Eylül ayında Bal Festivali düzenlenmektedir. Uzundere’de alabalık üretim tesislerinin yapımına 1992 yılında 4 adet havuz ve 25.000 adet yavru ile başlanmış olup, tesis sayısı 9’a ulaşmıştır. Sapaca, Ulubağ ve Balıklı köylerinde faaliyet gösteren tesislerden elde edilen ürün 51 ton/yıl’dır. Uzundere ilçesi hayvancılığa elverişli topoğrafik koşullara sahip olmamakla birlikte halen 3650 adet büyükbaş, 10.500 adet küçükbaş ve 585 adet tek tırnaklı hayvan mevcuttur
.
 6. ÇEVRE SORUNLARI

Uzundere ilçesi doğal ve kültürel kaynak değerleri yönünden önemli potansiyellere sahip olmanın yanında bir yandan da önemli çevre sorunları ile karşı karşıya kalmaktadır. Uzundere vadisi Uluslar arası Koruma Birliği’ne (Conservation International) göre dünyada çok hassas flora, fauna, su ve orman kaynakları içerdiği için ilk etapta korunması gereken 200 önemli ekolojik hassas bölgeden biri olan Kafkasya Ekolojik Bölgesi içerisinde yer almaktadır. Uzundere ilçesinden tıpkı Çoruh vadisi genelinde yaşanan köyden kente hızlı göçe rağmen binlerce yıllık doğal ve antropojen süreçler önemli ekolojik sorunlar yaşanmasına da neden olmaktadır. Uzundere’nin karşı karşıya kaldığı ve turizmi de olumsuz etkileyebilen başlıca çevre sorunları aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir. Bunlar
:

 Kelebek Gözlemciliği


 Kelebek gözlemciliği son yıllarda kuş gözlemciliği gibi ilgi duyulan bir hobi haline gelmiştir. Avrupa’da 500’e yakın kelebek türü bulunmaktadır. Türkiye’de Doğu Avrupa’daki kelebek türlerinin yanı sıra Kafkas ve Kuzey Afrika’daki kelebek türleri de görülebilmektedir. Farklı iklim kuşaklarının bir arada görüldüğü ülkemizde kelebek türleri açısından adeta kelebek cenneti durumundadır. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde yaşayan kelebek sayısı ise 22’si endemik olmak üzere 345 tür olarak belirlenmiştir. Kelebek türleri bakımından Çoruh Vadisi ve çevresi zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Alman bilim adamlarının yaptığı son araştırmalara göre Çoruh Havzası Türkiyede’ki kelebek türlerinin üçte ikisini bünyesinde barındırmaktadır. Bu türler arasında son derece önemli türlerin yanısıra sadece bu bölgeye özgü türler de bulunmaktadır. Uzundere İlçesi ve yakın çevresi topoğrafik yapısı, iklim koşulları ve yağış gibi etkenler bölgenin bitki çeşitliliğini artmasını sağlamış, bu durum diğer canlı gruplarının da barınmasına imkan tanımıştır. Kelebek türleri açısından da önem arzeden Uzundere İlçesi ve yakın çevresi kelebekler açısından da önemli türleri barındırmaktadır. Son yıllarda kelebek gözlemciliği konusuna ilgi duyanların giderek artması ve kelebek gözlemciliği turlarındaki yoğun artış sebebiyle Uzundere İlçesi ve yakın çevresini kelebek gözlemciliği faaliyetleri açısından önemli bir değere sahip olmaktadır.

7.1.8. Yaban Hayatı Gözlemciliği Dünyada önemli oranda rağbet gören yaban hayatı gözlemciliği yaygın olarak daha çok kuş, memeli ve botanik gözlemleri olarak ana ilgi gruplarına ayrılmaktadır. Bunların dışında Av turizmi ve balıkçılık bilinçli ve belli bir eğitime dayanarak, doğaya zarar vermeden yapılan, sadece olgunluğu erişmiş hayvanların avlanması olayıdır. Av turizmi, ancak A Grubu seyahat acentaları aracılığıyla yapılabilmektedir. Ülkemizde de yaban hayatı gözlemcilerinin sayıları son yıllarda hızla artmaktadır. Çoruh Vadisi sahip olduğu canlı türleri ve doğal güzellikleri ile Dünya’da 34 sıcak nokta arasında bulunan Kafkasya Ekolojik Bölgesi içinde yer almaktadır. Çoruh Vadisi içerisinde yer alan Uzundere İlçesi ve yakın çevresi de bu zenginliğin bir bölümünü içerisinde barındırmaktadır. Ayrıca alan, içerdiği, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi (Rupicapra rupicapra), Dağ Keçisi (Capra aegagrus) (Şekil..), Kurt (Canis lupus), Yaban Kedisi (Felis silvestris), Vaşak (Lynx lynx) populasyonları ile önemli memeli alanı niteliğindedir. Alan, içerdiği tüm bu özelliklerin bir birleşimi olarak aynı zamanda Önemli Doğa Alanı statüsü taşır. 7.1.9. Trekking Uzundere İlçesi ve yakın çevresinde çeşitli vadi ve yayla oluşumlarıyla farkli zeminlere sahip, bazen tırmanmayı gerektiren, bazen de sadece sarıçam ormanlarının arasından yürünebilecek, bazen de göl ve şelaleler arasından geçilen pek cok dağ yürüyüşü rotası bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve UNDP işbirliğinde; Efes Pilsen finansal desteği ile yürütülmekte olan Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi kapsamında Uzundere İlçesi ve çevresinde dağ yürüyüşü rotaları çıkartılmıştır. Uzundere İlçesi ve çevresinde bu rotaların büyük çoğunluğu GPS sistemi ile işaretlenip, parkurların özellikleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. İlk olarak rota oluşturabilecek bölgelerin bir ön çalışması yapılarak öncelikle yerel halkla görüşülüp rotalar hakkında fikirlerine de başvurulmuştur. Bu kapsamda Uzundere İlçesi ve yakın çevresinin


Ttrekking


 parkurları açısından sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkarma, bölgedeki yerel halkı bu bölgeye gelecek kişilere rehberlik etmeleri konusunda teşvik etme ve bunların yanı sıra var olan turizm potansiyeline farklı bir açıdan bakıp yorum yapabilme imkanı sağlayacaktır. Uzman ekip ve yerel halktan katılımcılarla birlikte yapılan trekking rota calışmaları ve değerlendirmeleri sonucu kapsamında Uzundere İlçesi ve yakın çevresi için farklı zorluk derecelerine sahip 8 rota GPS sistemi ile tespit edilmiştir. Bunlar; o Cevizli Yaylası o Uzunkavak–Yedigöller o Sapaca Yaylası o Engüzek Kalesi o Paisor Yaylası o Öskvank Kilisesi o Carmis Yaylası o Balıklı Köyü 7.1.10. Manzara Seyri Uzundere İlçesi ve yakın çevresi, çok derin vadi sistemleri ve sarp yapısı ile ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunmaktadır. İnsan faaliyeti çok yoğun olmadığı için doğal zenginliklerini büyük ölçüde korumuş olan Uzundere vadisinde, farklı iklimlerin aynı anda egemen olması, burada yaşayan bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliğini arttırdığı gibi, bölgeyi canlılar açısından da son derece özel bir konuma getirir. Bölgede akarsular, mevsimlik şelaleler, kayalık derin vadiler, tepeler, küçük düzlükler ve yüksek dağ zirveleri yalnızca bu coğrafyada görülen bitkilerin ve hayvanların yanısıra çok çeşitli canlı türlerine de elverişli yaşam alanı sağlamaktadır. Bölgede çeşitli jeolojik zamanlara ait formasyonlar ve çok çeşitli kayalar bulunmaktadır. Çok eski jeolojik zamanlardan kalma okyanus tabanına ait deniz canlılarına ait fossilere bile rastlanabilmektedir. İlçe ve çevresinin geniş lav ve tüf kayalar gibi çoğunlukla volkanik kaynaklı olan jeolojik yapısı, Tortum Şelalesi ve Tortum Gölü, Yıkıklar

 (Yedigöller),

 mevsimlik şelaleler, ilginç jeolojik oluşumlar, peribacaları oluşumları, kahverengi, sarı, kırmızı, yeşil renkteki kaya ve toprak parçalarıyla şaşırtıcı manzaralar oluşturur. Ayrıca bölgedeki fauna ve flora çeşitliliği de seyir açısından ayrı bir alternatif oluşturmaktadır. Uzundere Belediyesi-2011 15 Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023 Uzundere İlçe ve yakın çevresi manzara ve doğal peyzaj görünümüyle ekoturizm ve rekreasyon amaçlı fotoğrafçılık ve manzara seyri faaliyetleri açısından alternatifler ve büyük zenginlikler sunmaktadır. Bölgeye gelen ziyaretçi ve turistler tüm yorgunluklardan kısa sürede sıyrılıp temiz havanın etkisi ve gözü okşayan muhteşem manzaralar ile doğanın keyfini doyasıya yaşamaktadırlar. Şelalelerin muhteşem görüntüsünün yanında çevredeki görsel değeri artıran vadi ve ilginç jeolojik oluşumlar, ilginç peyzaj formları ve bitkilerin sunduğu mevsimsel renk gösterileriyle de zengin görsel peyzajı izleme imkanı sunmaktadır.

 7.2. Kültürel Rekreasyonel Kaynaklar

 7.2.1. Öşvank Kilisesi ve İnanç Turizmi Potansiyeli Çoruh Nehri ve kollarının suladığı vadiler, tarih kaynaklarında Tao–Klarjeti adı ile bilinmektedir. 9. yüzyıl başından 11. yüzyılın ilk çeyreğine kadar bölge derebeylik sisteminde, birbirinden bağımsız kent devletleri şeklinde yönetilmiştir. Bu dönemde Gürcü beyleri para ve toprak yardımı ile manastır mimarisini desteklemişler ve bölgede manastır yaşamı canlanmıştır. Uzundere ilçesi ve yakın çevresi inanç turizmine yönelik olarak bölgede çok çeşitli yapılar ve kiliseler mevcuttur. Bu eserler içerisinde en önemlisi Öşvank Kilisesi’dir Uzundere İlçesi Çamlıyamaç Köyü sınırları içerisinde yer alan Öşvank Kilisesi dünya Hıristiyan Gürcülerince çok büyük önem taşımaktadır. Her yıl yerli turistlerin yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinden teologlar ve turistler bu kiliseyi ziyarete gelmektedirler. Gürcü Bağrat Devleti döneminde önemli dini eserlerden olan Uzundere İlçesi Çamlıyamaç Köyü’nde yer almaktadır. Öşkvank Kilisesi’nden günümüze kilise, üç şapel, yemekhane ve el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ulaşmıştır. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşkvank Kilisesi, 11. yüzyılda elyazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezi olup, bu önemini 15. yüzyıla kadar korur. Öşk Manastır Kilisesi, 19. yüzyılın sonundan 1980 yılına kadar cami işlevi ile kullanılmıştır. 1985 yılında ise TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmıştır. Öşkvank Kilisesi, üzerindeki yazıtlara göre 963–973 yılları arasında, Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese’nin oğulları David ve Prens Bagrat tarafından inşa ettirilmiş ve Vaftizci Yahya (Ioannis Prodromos)’ya adanmıştır. 1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi Bizans İmparatoları 2. Basileos (1025) ve 8. Konstantin (1028) tarafından onartılmıştır. Öşkvank Kilisesi, sonradan eklenen batı bölüm hariç, dıştan 43,80x29,70 m boyutlarındadır. Bu boyutları ile bölgedeki en büyük haç planlı Gürcü kilisesidir. 7.2.2. Engüzek Kalesi Uzundere İlçe merkezine 3 km mesafedeki Ağcakale (Engüzek Kalesi), Uzundere–Tortum karayolu üzerindeki çayın kıyısından burgu gibi yükselen farklı görünüşlü sarp ve yüksek bir kayalık üzerindedir. Çok iyi korunmuş durumdaki, tipik mimariye sahip küçük kale, Uzundere İlçesi’nin Dikyar Köyü sınırları içerisindedir. Ortaçağda derebeylik şeklinde hüküm süren Türk Beyleri tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Kalede tarihi şekil ve kitabe bulunmamakta olup, yapının tarihi konusunda kesin bir bilgi mevcut değildir. İç kale surlarının bir kısmı halen ayaktadır. Kalenin küçük kapısı doğu, büyük kapısı güney yönünde yer almaktadır. Kale burçlarının en çok kalenin güney bölümünde bulunması tarihi akınların bu yönden geldiğini düşündürmektedir. Kalenin hakim bir noktasında bir kapı yeri ve düşman gözetleme delikleri mevcuttur. Kalenin düşmandan korunması için yüksek burcun üzerinde taş veya ateş dökmek için balkona benzer bir yer ve delikler mevcuttur. Kalenin tabanında toprak altında kalan ev kalıntıları yer yer görünmektedir. Tek bölmeli hamamı kalenin dışında ve dibindeki dere kenarında toprak boyalı harabe durumundadır. Tapınağı, çok yüksek burçları, iç kale surları, gözetleme kulesi, fırını, hamamı, Tortum Çayı’na inen gizli su yolları ve dolambaçlı sokakları ile görülmeye değer bir yerdir. Burada ayrı bir başlık olarak verilmemiş olsa da Uzundere merkezde yer alan Köptek Mağarası’da turizme kazandırılmak için beklemektedir. 7.2.3. Akkoyunlu ve Karakoyunlu Mezar Taşları Uzundere İlçesi ve yakın çevresi 14. ve 15. yüzyıllarda Karakoyunlular ve Akkoyunlular devletlerinin yönetimine geçmiştir. Eski Oğuzlar’ın kollarından olan bu devletler töreleri gereği ünlü kişilerin mezar taşlarını koç– koyun şeklinde yapmaktaydılar. Uzundere İlçesi Altınçanak Köyü’ndeki kilise önünde koç–koyun şeklindeki mezar taşlarından birisinin üzerinde ok, yay, baltalar, testi ve gül; diğerlerinin üzerinde ise orak, boynunda bir gül, maşrapa, testi, gürz ve balta resimleri oyma olarak yerleştirilmişlerdir. 16 Uzundere Belediyesi-2011 Uzundere Turizm Master Planı: Vizyon 2023 7.2.4. Uzundere Evleri Eski bir Türk yurdu olan farklı tarih, kültür ve medeniyetlerin harmanlandığı, öteden beri meyvecilik ve sebzecilik yapıldığı Uzundere ilçesinde “Tarihi Ambarlı Eyvanlı Uzundere Evleri” diye nitelendirilen evler vardır. Bu evler günümüzde de bulunmakta olup evler ve ambarlarda el yapım sanatı olan ahşap malzemeler, nakış ve süslemeler bulunmaktadır. Bu evlerden Murat Efendi Mahallesi’inde bulunan evlerden birini 1.Dünya Savaşı’nda Rus ordusu askerleri karargah olarak kullanmışlardır. Ambar bölümü ahşaptan olan bu evlerin bazıları 200–250 yıllık geçmişe sahip olarak bilinmektedir. 7.2.5. Ziyaret Tepe Uzundere İlçesi’nin Ziyaret Tepe Dağı (2405 m) üzerinde bulunur. Dört Halife devrinde İslam Ordusu’nun bu bölgeleri hıristiyan Bizanslılardan almak için yaptığı savaş sırasında Hz.Ömer’in torunu Saad şehit edildiği bilinmektedir. Hz. Ömer’in torunu Saad’ın mezarının bulunduğu Ziyaret Tepe öteden beri yöre halkı tarafından ziyaret edilmektedir. 1940 yılına kadar Ziyaret Tepe’de Oltu, Tortum ve Uzundere ilçelerinin köylüleri buluşarak, cirit ve güreş müsabakaları yapmakta ve kurban kesmekteydiler. Günümüzde ise Uzundere İlçesi Yayla mahallesi halkı burada her yıl kurban kesip ziyaret etmektedirler. 7.2.6. Festivaller Uzundere ilçesi ve bazı köylerinde geleneksel hale gelen çeşitli festivaller düzenlenmektedir. Bunlardan ilki Uzundere Belediyesi tarafından Cumhuriyetin kurulduğu günden beri her yıl aksatılmadan 29 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Karakucak Güreş Festivali’dir. Uzundere Çamlıyamaç Köyü Muhtarlığı tarafından her yıl Eylül ayının 2. haftasında düzenlenen Armutlu Festivali yöredeki bir diğer önemli festivaldir. Bu festival suresince yöre halkı tarafından yetiştirilen çeşitli tarım ürünleri arasında yarışmalar yapılmakta ve bir anlamda da yöre halkı hasat mevsiminin bitişini kutlamaktadır. Benzer festivallerden biri de Sapaca Köyü Puşulu Yaylası Festivali’dir. İlki 2007 yılında düzenlenen festival Muhtarlık ve Sapaca Kültür ve Turizm Derneği tarafından organize edilmektedir. Sapaca Köyü Puşulu Yayla Festivali’nde güreş, bal ve buzağı yarışmaları düzenlenmekte ve bu kapsamında yörenin yerel lezzetlerinden Cağ Kebabı yapılmaktadır. Yörenin önemli festivallerden biri de Uzundere Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Uzundere Karakucak Güreşleri’dir. Türk bayrağını taşıyan gemilere ve Türk vatandaşlarına verilen kabotaj hakkı 1926’dan beri Kabotaj ve Denizcilik Bayramı olarak 1 Temmuz günü kutlanmaktadır. Gelenekselleşen bu bayram birkaç yıldan beri iç sularda da kutlanmaya başlanmıştır. Uzundere ilçesi Tortum Gölü’nde 1 Temmuz 2007 yılında birincisi düzenlenen Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlanmıştır. Uzundere Kaymakamlığı, Uzundere Belediyesi, Türkiye Yelken Federasyonu ve Denizcilik Müsteşarlığı tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında Tortum Gölü’nde yelken yarışları düzenlenmiştir. Ayrıca aynı program kapsamında Tortum Gölü Uzunburun Yarımadası’nda karete, güreş gösterileri ve konserler gerçekleştirilmiştir. 9 Mayıs 2008 tarihinde Uzundere ilçesi Tortum Şelalesi’nde 1. Şelale Festivali ve Gençlik Şöleni’nin ilki düzenlenmiştir. 7.2.7. Piknik Aktiviteleri Doğa ve çevre bilinci öneminin giderek daha iyi anlaşıldığı günümüzde hızlı kentleşmeyle beraber, betonlaşma, trafik, stres gibi sorunlar, kentli insanın tatil günlerinde kent dışına çıkma ve yeşil doğa içerisinde dinlenme, yorgunluklarından arınma, rahatlama istekleri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Uzundere İlçesi ve yakın çevresi vadileri, yaylaları, ormanları, florası ve faunası, üstün peyzaj görüntüleri ile rekreasyonel faaliyetler açısından da önemli bir değere sahiptir. Bol oksijenli serin ve temiz havada sağlıklı yaşam için yürüyüş yapmak, köylerde yaşayan insanlarla kısa bir süre bir arada bulunup paylaşım içerisinde olmak, çadır kurmak, meydan ateşi çevresinde oturup sohbet etmek, yaban hayvanlarını yaşadıkları doğal ortamlarında izlemek, görüntülemek, bitki türlerini incelemek açısından yöre ve çevresi giderek artan bir ilgi görmekte, bu gelişmeler piknik aktiviteleri açısından da önemli fırsatlar yaratmaktadır. Tortum Gölü ve Tortum Şelalesi çevresi, Yıkıklar (Yedigöller), Zuğar Boğazı bölgesi yörenin en başlıca tercih edilen piknik alanları arasında yer almaktadırlar. Ayrıca ilçe merkezi, köyleri ve çevresi piknik etkinlikleri açısından zengin bir potansiyel sunmaktadır. Bu alanlar piknik yapmaya elverişli olduğu kadar doğa gezileri, bisiklet turları, trekking gibi birçok aktivitelere de olanak sağlamaktadır.





 TREKİNNK
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder